2. İnsan, hemen başlamak ister. Bu yüzden herhangi bir restorana gittiğinizde hemen önünüze menü getirilir ya da doktora gittiğinizde muayene öncesi bekleme odasında formlar doldurulur.
3. Kaygı, endişe bekleme süresinin daha uzun algılanmasına yol açabilir. Eğer kuyrukta bekliyor ve o kuyruğun en yavaş ilerleyen kuyruk olduğunu düşünüyorsanız zaman sizin için çok yavaş geçer, ya da uçma korkunuza rağmen uçağa bindiyseniz kaygı seviyeniz yüksek olduğu için zamanın akışı çok yavaşlar.
4. Neyi beklediğimizi bilmiyorsak, zaman çok yavaş geçer. İnsanlara ne bekledikleri ve ne kadar bekleyecekleri söylenildiği durumlarda daha sakin olduklarını söyleyebiliriz. Örneğin bir doktor randevununuz var ve otuz beş dakika erken gittiniz, hiç endişelenmeden otuz beş dakika bekleyebilirsiniz fakat randevu saatiniz geçiyor ve size herhangi bir açıklama yapılmıyorsa daha ne kadar bekleyeceğinizi düşünerek endişelenmeye başlarsınız.
5. Beklememize neden olan sorunu bilmek önemlidir. Örneğin çok kötü bir hava varken söylediğimiz bir siparişi, havanın güzel olduğunda söylediğimiz siparişe göre daha sabırlı bekleriz. Beklememize neden olan sorunun ne olduğunu anlamadığımız durumlarda zamanın çok yavaş geçtiğini hissederiz.
7. Hizmetin değeri ile alıcının bekleme ilişkisi doğru orantılıdır. Çok değer verdiğiniz ve sizin için önemli olan bir ürünü alırken çok da büyük anlamı olmayan bir ürün için beklediğinizden daha uzun bekleyebilirsiniz. Örneğin, bir satış temsilcisi ile konuşmak için bekleyeceğiniz süre bir sağlık problemi ile ilgili doktorunuz ile görüşebilmek için bekleyeceğiniz süreden çok daha az olur.
8. Yalnız beklemek, grup halinde beklemelere göre daha uzun sürer. İnsanlar bir şeyi beklerken ne kadar çok iletişime geçerse bekleme zamanını o kadar az hisseder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder