Sultan
Mahmut kılık kıyafetini değiştirip dolaşmaya başlamış. Dolaşırken bir
kahvehaneye girmiş oturmuş. Herkes bir şeyler istiyor.
Tıkandı baba, çay getir. Tıkandı baba, oralet getir....
Bu durum Sultan Mahmut un dikkatini çekmiş.
Hele baba anlat bakalım, nedir bu Tıkandı baba meselesi?
- Uzun mesele evlat, demiş Tıkandı baba
-Anlat baba anlat merak ettim deyip çekmiş sandalyeyi. Tıkandı baba da peki deyip başlamış anlatmaya;
-''Bir
gece rüyamda birçok insan gördüm ve her birinin bir çeşmesi vardı ve
hepsi de akıyordu. Benimki de akıyordu ama az akıyordu. "Benimki de
onlarınki kadar aksın" diye içimden geçirdim. Bir çomak aldım ve oluğu
açmaya çalıştım. Ben uğraşırken çomak kırıldı ve akan su damlamaya
başladı. Bu sefer içimden " Onlarınki kadar akmasa da olur, yeter ki
eskisi kadar aksın" dedim ve uğraşırken oluk tamamen tıkandı ve hiç
akmamaya başladı. Ben yine açmak için uğraşırken Cebrail göründü ve
Tıkandı baba, tıkandı. Uğraşma artık, dedi. O gün bu gün adım "Tıkandı
baba" ya çıktı ve hangi işe elimi attıysam olmadı. Şimdi de burada
çaycılık yapıp geçinmeye çalışıyoruz.''
Tıkandı baba nın anlattıkları Sultan Mahmut un dikkatini çekmiş. Çayını içtikten sonra dışarı çıkmış ve adamlarına ;
-''Hergün
bu adama bir tepsi baklava getireceksiniz. Her dilimin altında bir
altın koyacaksınız ve bir ay boyunca buna devam edeceksiniz.
Sultan
Mahmut un adamları peki demişler ve ertesi akşam bir'' tepsi baklavayı
getirmişler. Tıkandı baba ya baklavaları vermişler. Tıkandı baba
baklavayı almış , bakmış baklava nefis. " Uzun zamandır tatlı da
yiyememiştik. Şöyle ağız tadıyla bir güzel yiyelim" diye içinden
geçirmiş. Baklava tepsisini almış evin yolunu tutmuş. Yolda giderken
"Ben en iyisi bu baklavayı satayım evin ihtiyaçlarını gidereyim" demiş
ve işlek bir yol kenarına geçip başlamış bağırmaya:
''Taze
baklava, güzel baklava !'' Bu esnada oradan geçen bir Yahudi baklavaları
beğenmiş. Üç aşağı beş yukarı anlaşmışlar ve Tıkandı baba baklavayı
satıp elde ettiği para ile evin ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamış.
Yahudi baklavayı alıp evine gitmiş. Bir dilim baklava almış yerken
ağzına bir şey gelmiş. Bir bakmış ki altın. Şaşırmış, diğer dilim diğer
dilim derken bir bakmış her dilimin altında altın. Ertesi akşam Yahudi
acaba yine gelirmi diye aynı yere geçip başlamış beklemeye. Sultanın
adamları ertesi akşam yine bir tepsi baklavayı getirmişler. Tıkandı baba
yine baklavayı satıp evin diğer ihtiyaçlarını karşılamak için aynı
yere gitmiş. Yahudi hiçbir şey olmamış gibi
Baba
baklavan güzeldi. Biraz indirim yaparsan her akşam senden alırım,
demiş. Tıkandı baba da Peki, demiş ve anlaşmışlar. Tıkandı babaya her
akşam baklavalar gelmiş ve Yahudi de her akşam Tıkandı baba dan
baklavaları satın almış. Aradan bir ay geçince Sultan Mahmut ;
-''Bizim
Tıkandı baba ya bir bakalım'', deyip Tıkandı baba nın yanına gitmiş.
Bu sefer padişah kıyafetleri ile içeri girmiş. Girmiş girmesine ama
birde ne görsün bizim tıkandı baba eskisi gibi darmadağın. Sultan;
-''Tıkandı baba sana baklavalar gelmedi? mi,'' demiş
-''Geldi sultanım ''
-''Peki ne yaptın sen o kadar baklavayı?''
-''Efendim satıp evin ihtiyaçlarını giderdim, sağolasınız, duacınızım. ''
Sultan şöyle bir tebessüm etmiş.
-''Anlaşıldı Tıkandı baba anlaşıldı, hadi benle gel, ''deyip almış ve Devletin hazine odasına götürmüş.
-''Baba
şuradan küreği al ve hazinenin içine daldır küreğine ne kadar gelirse
hepsi senindir,'' demiş. Tıkandı baba o heyecanla küreği tersten
hazinenin içine bir daldırıp çıkarmış ama bir tane altın küreğin ucunda
düştü düşecek. Sultan demiş;
-''Baba senin buradan da nasibin yok. Sen bizim şu askerlerle beraber git onlar sana ne yapacağını anlatırlar demiş''
ve askerlerden birini çağırmış
-''Alın
bu adamı Üsküdar ın en güzel yerine götürün ve bir tane taş beğensin. O
taşı ne kadar uzağa atarsa o mesafe arasını ona verin'' demiş.
Padişahın adamları "peki" deyip adamı alıp Üsküdar a götürmüşler.
Baba hele şuradan bir taş beğen bakalım, demişler. Baba,
-''Niçin, ''demiş. Askerler
-''Hele sen bir beğen bakalım'' demişler. Baba şu yamuk, bu küçük, derken kocaman bir kayayı beğenip almış eline
-''Ne olacak şimdi,'' demiş
-''Baba sen bu taşı atacaksın ne kadar uzağa giderse o mesafe arasını padişahımız sana bağışladı''.demiş.
Adam taşı kaldırmış tam atacakken taş elinden kayıp başına düşmüş.
Adamcağız oracıkta ölmüş. Askerler bu durumu Padişaha haber vermişler.
İşte o zaman Sultan Mahmut o meşhur sözünü söylemiş;
"VERMEYİNCE MABUD,NEYLESİN SULTAN MAHMUT"
14 Ağustos 2013 Çarşamba
13 Ağustos 2013 Salı
Saatte 1126 km hızla ulaşım projesi: Hyperloop
Otomobil büyüklüğündeki bir kapsüle
yerleştirildiğinizi ve kapsülün saatte 1126 kilometre hızla bir tüpün
içinde ilerlediğini düşünün. Üstelik eğlence için değil, gideceğiniz
yere ulaşmak için.
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Tesla ve SpaceX'in kurucusu ABD'li milyarder Elon Musk, Los Angeles ile San Francisco arasındaki 643 kilometrelik yolu 30 dakikada kat edebilmeyi sağlayan ‘Hyperloop' adlı bir proje ortaya çıkardı. Günümüzde bu iki kent arasındaki ulaşım uçakla bir saatte sağlanabiliyor. Musk, San Francisco ile New York arasını da bir saate, Los Angeles ile New York arasını da 45 dakikaya düşürebileceğini ifade ediyor. Hatta ABD ve Çin arasında bu sistem inşa edilse, okyanus üzerinden iki ülke arasındaki ulaşım zamanı 2 saate kadar düşebiliyor.
Sistem, büyük şehirler arasındaki kara yolculuğunu havasız tüpler içindeki insan taşıyan kapsüllerle ses hızına yakın bir süratle gerçekleştirmeyi hedefliyor. İlerlemek için fırlatma mekanizması ve güçlü bir itiş gücü gerekiyor. Ray sistemlerine ihtiyaç duymuyor, tüm hava koşullarına karşı korunmaya sahip. Tüm gücünü güneş panellerinden alıyor ve bir kısmını depolayabiliyor. Kapsül, kendi oluşturduğu havadan yastık içinde bir hava hokeyi masasındaymış gibi tüple temas olmadan yolculuk edebiliyor.
Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Elon Musk, "Gerçek ışınlanmanın dışında (Lütfen birisi bunu da yapsın), süper hızlı seyahatin tek yolu bir tüp inşa etmek" dedi.
Her 30 saniyede bir kalkış yapacak olan kapsüller, tek seferde 28 yolcu taşıyabilecek. Tek yön gidiş maliyeti yolcu için 20 dolar olacak. Hyperloop'un maliyeti sadece 6 milyar dolar. İki şehir arasında yapılması planlanan yüksek hızlı demiryolu sisteminin ise 60 milyar dolar. Elon Musk, projesini 10 yılda hayata geçirebileceğini söylüyor.







VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Tesla ve SpaceX'in kurucusu ABD'li milyarder Elon Musk, Los Angeles ile San Francisco arasındaki 643 kilometrelik yolu 30 dakikada kat edebilmeyi sağlayan ‘Hyperloop' adlı bir proje ortaya çıkardı. Günümüzde bu iki kent arasındaki ulaşım uçakla bir saatte sağlanabiliyor. Musk, San Francisco ile New York arasını da bir saate, Los Angeles ile New York arasını da 45 dakikaya düşürebileceğini ifade ediyor. Hatta ABD ve Çin arasında bu sistem inşa edilse, okyanus üzerinden iki ülke arasındaki ulaşım zamanı 2 saate kadar düşebiliyor.
Sistem, büyük şehirler arasındaki kara yolculuğunu havasız tüpler içindeki insan taşıyan kapsüllerle ses hızına yakın bir süratle gerçekleştirmeyi hedefliyor. İlerlemek için fırlatma mekanizması ve güçlü bir itiş gücü gerekiyor. Ray sistemlerine ihtiyaç duymuyor, tüm hava koşullarına karşı korunmaya sahip. Tüm gücünü güneş panellerinden alıyor ve bir kısmını depolayabiliyor. Kapsül, kendi oluşturduğu havadan yastık içinde bir hava hokeyi masasındaymış gibi tüple temas olmadan yolculuk edebiliyor.
Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Elon Musk, "Gerçek ışınlanmanın dışında (Lütfen birisi bunu da yapsın), süper hızlı seyahatin tek yolu bir tüp inşa etmek" dedi.
Her 30 saniyede bir kalkış yapacak olan kapsüller, tek seferde 28 yolcu taşıyabilecek. Tek yön gidiş maliyeti yolcu için 20 dolar olacak. Hyperloop'un maliyeti sadece 6 milyar dolar. İki şehir arasında yapılması planlanan yüksek hızlı demiryolu sisteminin ise 60 milyar dolar. Elon Musk, projesini 10 yılda hayata geçirebileceğini söylüyor.
1 Temmuz 2013 Pazartesi
Sigarayı bırakmak için kafasını kafesledi
Sigarayı, iradesine sahip olamadığı
için bırakamadığını belirten İbrahim Yücel (42), motorsiklet kaskından
örnek alarak bakır tellerle yaptığı kafes ile nefsine hakim olmaya
çalışacak.
26 yıldır sigara kullandığını belirten Yücel, özel günlerinde sigarayı bırakmak istediğini ancak başaramadığını belirterek, "Her doğum günümde, çocuklarımın yaş gününde sigarayı bırakmayı diledim. Her seferinde bir kaç günde pes ettim. Ne yazık ki irademe sahip olamadım. Bunca zamandır sigara içtiğime pişmanım ama bir türlü de bırakamadım." dedi.
Babasının, akciğer kanseri sonucu vefat ettiğini belirten Yücel, "Babam bu yıl içerisinde kanserden vefat etti, ona rağmen sigarayı yine de bırakamadım. En sonunda nasıl irademe sahip olabilirim derken nefsime ket vuracak bir yöntem, bir çaba içerisine girdim. En sonunda böyle bir kafes yaparak sigara içmeme engel olabileceğimi düşündüm. İnşallah hayırlısıyla bu sigarayı içmek istemiyorum. Allah'ın izniyle de bunu da başaracağıma inanıyorum." diye konuştu.
Bir motorsiklet kaskını örnek alarak, yaklaşık 40 metrelik bakır kablolardan yaptığı kafese iki kilit koyduğunu belirten Yücel, "Elektrikçilerden bakır tel alarak 40 metreye yakın tel ile buna benzer bir kafes yaptım ama bunu da yapmak kolay olmadı. Bir motorsiklet kaskım vardı. Bunun bana model olarak uyabilecğini düşünüp bununla birlikte bir ayı aşkın süredir uğraşma sonucu böyle bir kafes yaptım. Kafesimizde iki kilit var. Bu iki kilitle evden çıkarken kafesi takıp kilitleyeceğim. Bir anahtarı eşime bir tanesini de kızıma vereceğim ki kesinlikle evden çıktığım zamanlarda yine bu kafesimi takarak çıkacağım." dedi.
Babasının, akciğer kanseri sonucu vefat ettiğini belirten Yücel, "Babam bu yıl içerisinde kanserden vefat etti, ona rağmen sigarayı yine de bırakamadım. En sonunda nasıl irademe sahip olabilirim derken nefsime ket vuracak bir yöntem, bir çaba içerisine girdim. En sonunda böyle bir kafes yaparak sigara içmeme engel olabileceğimi düşündüm. İnşallah hayırlısıyla bu sigarayı içmek istemiyorum. Allah'ın izniyle de bunu da başaracağıma inanıyorum." diye konuştu.
Bir motorsiklet kaskını örnek alarak, yaklaşık 40 metrelik bakır kablolardan yaptığı kafese iki kilit koyduğunu belirten Yücel, "Elektrikçilerden bakır tel alarak 40 metreye yakın tel ile buna benzer bir kafes yaptım ama bunu da yapmak kolay olmadı. Bir motorsiklet kaskım vardı. Bunun bana model olarak uyabilecğini düşünüp bununla birlikte bir ayı aşkın süredir uğraşma sonucu böyle bir kafes yaptım. Kafesimizde iki kilit var. Bu iki kilitle evden çıkarken kafesi takıp kilitleyeceğim. Bir anahtarı eşime bir tanesini de kızıma vereceğim ki kesinlikle evden çıktığım zamanlarda yine bu kafesimi takarak çıkacağım." dedi.
Kaynak: CİHAN
30 Haziran 2013 Pazar
Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun Etme
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme
TÜBİTAK Desteğiyle İlk Kez Yerli Lazer Silahı Geliştirilecek
Kaynak=Tübitak
Geliştirdiği yüksek teknolojili ürünlerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vurucu gücünü artıran TÜBİTAK, savunma sanayiinde devrim yapacak yeni bir projeye öncü oluyor. TÜBİTAK, dünyada sadece ABD’de bulunan lazer silahın yerli olarak geliştirilmesi için yüksek bütçeli projelere destek verecek. ABD’nin insansız hava araçlarını düşürmede ve gemileri etkisiz hale getirmede kullanacağı Lazer Silah Sistemi (LaWS) büyük yankı uyandırmıştı.
Amerikan Donanması’nın tanıttığı lazer silahı geliştirebilmek için Rusya, Çin, İsrail ve Almanya’da da benzer çalışmalar yapılıyor.
Geleceğin silahlarından biri olarak gösterilen sistem için Türkiye de kolları sıvadı. TÜBİTAK Savunma ve Güvenlik Teknolojileri Araştırma Destek Grubu (SAVTAG) öncülüğünde başlatılan çalışmalarda lazer silah geliştirecek yüksek bütçeli projeler desteklenecek. Kurum, 1007 Programı kapsamında Yüksek Güçlü Lazer Silah Sistemi (YGLSS) geliştirilmesi için çağrıya çıktı. Proje Sonunda 2 Adet Lazer Silah Geliştirilecek Müşteri kurumun Milli Savunma Bakanlığı Ar-Ge ve Teknoloji Dairesi olduğu çağrı kapsamında üniversiteler, özel kuruluşlar ve kamu Ar-Ge kuruluşları ‘Proje Yürütücüsü’ olarak yer alabilecek. ‘Proje Yöneticisi Kuruluş’ ise proje sonunda kullanılabilecek 2 adet yüksek güçlü lazer silah sisteminin istenen teknik özelliklerde üretilmesinden sorumlu olacak. Lazer sistemi ile kara, deniz ve havada tehdit unsuru oluşturan hedefler algılanacak, takip edilecek ve lazerle etkisiz hale getirilecek. Proje kapsamında geliştirilecek sistem insansız hava araçları, seyir füzeleri ve havan mühimmatlarına karşı kullanılabilecek. Söz konusu lazer silahının bütün bileşenlerinin milli olarak geliştirilmesi amaçlanıyor.
Lazer Kaynağı Tamamen Milli Olacak Silah sisteminin en kritik bileşenlerinden biri olan lazer kaynağı tamamen yurtiçi yetenekler kullanılarak geliştirilecek. Projenin birinci dönemi süresince farklı teknolojilerin kullanıldığı en fazla 4 farklı lazer kaynağının geliştirilmesi TÜBİTAK tarafından desteklenecek. Türkiye’nin geliştireceği milli lazer teknolojisi öncelikle savunma sanayinde teknolojik kazanım sağlayacak. Kazanımının yanında üretim sanayiinde de uygulama alanı olacak. Lazer kaynağının milli olarak geliştirilecek olması ve TÜBİTAK tarafından desteklenmesi savunma sanayi, özel sektör ve konu ile ilgili üniversitelerde heyecanla karşılandı. Benzeri bir lazer silah sistemi ABD tarafından Basra Körfezinde bir savaş gemisinde envantere alındı. Lazer silah sistemi teknolojileri ABD, Rusya, Çin, İsrail ve Almanya tarafından geliştirilmeye devam ediliyor.
Proje Başvuruları 26 Temmuz’a Kadar Alınacak TÜBİTAK’a başvuru yapacak projelerin süresi en fazla 6 yıl olacak. Proje başvuruları çağrı kapanış tarihi olan 26 Temmuz 2013 saat 17.30’a kadar Kuruma elden teslim edilecek. 24.06.2013
Laser Weapon System (LaWS)
Geliştirdiği yüksek teknolojili ürünlerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vurucu gücünü artıran TÜBİTAK, savunma sanayiinde devrim yapacak yeni bir projeye öncü oluyor. TÜBİTAK, dünyada sadece ABD’de bulunan lazer silahın yerli olarak geliştirilmesi için yüksek bütçeli projelere destek verecek. ABD’nin insansız hava araçlarını düşürmede ve gemileri etkisiz hale getirmede kullanacağı Lazer Silah Sistemi (LaWS) büyük yankı uyandırmıştı.
Amerikan Donanması’nın tanıttığı lazer silahı geliştirebilmek için Rusya, Çin, İsrail ve Almanya’da da benzer çalışmalar yapılıyor.
Geleceğin silahlarından biri olarak gösterilen sistem için Türkiye de kolları sıvadı. TÜBİTAK Savunma ve Güvenlik Teknolojileri Araştırma Destek Grubu (SAVTAG) öncülüğünde başlatılan çalışmalarda lazer silah geliştirecek yüksek bütçeli projeler desteklenecek. Kurum, 1007 Programı kapsamında Yüksek Güçlü Lazer Silah Sistemi (YGLSS) geliştirilmesi için çağrıya çıktı. Proje Sonunda 2 Adet Lazer Silah Geliştirilecek Müşteri kurumun Milli Savunma Bakanlığı Ar-Ge ve Teknoloji Dairesi olduğu çağrı kapsamında üniversiteler, özel kuruluşlar ve kamu Ar-Ge kuruluşları ‘Proje Yürütücüsü’ olarak yer alabilecek. ‘Proje Yöneticisi Kuruluş’ ise proje sonunda kullanılabilecek 2 adet yüksek güçlü lazer silah sisteminin istenen teknik özelliklerde üretilmesinden sorumlu olacak. Lazer sistemi ile kara, deniz ve havada tehdit unsuru oluşturan hedefler algılanacak, takip edilecek ve lazerle etkisiz hale getirilecek. Proje kapsamında geliştirilecek sistem insansız hava araçları, seyir füzeleri ve havan mühimmatlarına karşı kullanılabilecek. Söz konusu lazer silahının bütün bileşenlerinin milli olarak geliştirilmesi amaçlanıyor.
Lazer Kaynağı Tamamen Milli Olacak Silah sisteminin en kritik bileşenlerinden biri olan lazer kaynağı tamamen yurtiçi yetenekler kullanılarak geliştirilecek. Projenin birinci dönemi süresince farklı teknolojilerin kullanıldığı en fazla 4 farklı lazer kaynağının geliştirilmesi TÜBİTAK tarafından desteklenecek. Türkiye’nin geliştireceği milli lazer teknolojisi öncelikle savunma sanayinde teknolojik kazanım sağlayacak. Kazanımının yanında üretim sanayiinde de uygulama alanı olacak. Lazer kaynağının milli olarak geliştirilecek olması ve TÜBİTAK tarafından desteklenmesi savunma sanayi, özel sektör ve konu ile ilgili üniversitelerde heyecanla karşılandı. Benzeri bir lazer silah sistemi ABD tarafından Basra Körfezinde bir savaş gemisinde envantere alındı. Lazer silah sistemi teknolojileri ABD, Rusya, Çin, İsrail ve Almanya tarafından geliştirilmeye devam ediliyor.
Proje Başvuruları 26 Temmuz’a Kadar Alınacak TÜBİTAK’a başvuru yapacak projelerin süresi en fazla 6 yıl olacak. Proje başvuruları çağrı kapanış tarihi olan 26 Temmuz 2013 saat 17.30’a kadar Kuruma elden teslim edilecek. 24.06.2013
Laser Weapon System (LaWS)
İnsansız hava araçlarını avlayacak lazer
Almanya’nın Rheinmetall Defence şirketi, aynı anda iki insansız hava
aracını (UAV) vurabilen lazer sistemi geliştirdi. Tanıtımı yapılan en
son teknoloji silah sistemi, UAV’lerin vurulması zor hedefler olmaktan
çıkmaya başlayacağına işaret etti.
Ntvmsnbc
Ntvmsnbc
4 Kasım 2007'de çekilen bu fotoğrafta, Afganistan'da görev için havalanmak üzere olan tam silahlı bir MQ-9 Reaper görülüyor.
|
ntvmsnbc
Güncelleme: 10:59 TSİ 09 Ocak. 2013 Çarşamba
Alman
savunma firması Rheinmetall Defence, hızla hareket eden insansız hava
araçlarını yaklaşık 2 km mesafeden vurabilen lazer silah sistemini
tanıttı. İki lazer silahı bulunan sistem, bir kilometre mesafede bukunan
çelik kirişleri delip geçti.
BBC’nin
haberine göre, Rheinmetall Defence, geliştirilme aşamasında olan
silahın mobil hale getirileceğini ve otomatik lazer topu entegre
edileceğini belirtti.
50kW
gücünde lazer ateşleyen silah, radar ve optik sistemler kullanarak
yaklaşmakta olan iki UAV’yi tespit edebilior. Silah programlanan menzile
giren ve saniyede 50 metre hızla ilerleyen hava aracını vurabiliyor.
GELİŞMİŞ TAKİP SİSTEMİ
Lazer sistemi, ilk olarak radar ile UAV’lerin bulunduğu bölgeyi tespit ediyor, ardından optik sistem aracılığıyla takibe başlıyor.
Lazer sistemi, ilk olarak radar ile UAV’lerin bulunduğu bölgeyi tespit ediyor, ardından optik sistem aracılığıyla takibe başlıyor.
Rheinmetall’ın
gerçekleştirdiği testte 15 mm kalınlığındaki çelik kirişleri kesmeyi
başaran lazer, birçok UAV’nin zırhını delebilcek özelliğe sahip olduğunu
gösterdi. Rheinmetall, lazer silah sistemini karlı, güneşli ve yağmurlu
havalarda test edildiğini ve her türlü hava şartında kullanılabildiğini
ifade etti.
Şirket, bundan sonraki aşamada, silaha 35 mm’lik top yerleştirerek çeşitli zırhlı araçların üzerine monte etmeyi planlıyor.
BBC,
dünya genelinde birçok ülke ve kurumun lazer odaklı veya lazer
entegreli silahlar üzerinde çalıştığını belirtti. Örnek olarak, ABD
savunma sanayisinin önde gelen şirketlerinden Raytheon, 2010 50 kW
gücünde uçak savar silahını tanıtmıştı. ABD ordusu ise Haziran 2012’de
hedefe lazer güdümlü ‘yıldırım’ ateşleyen bir silahın ilk detaylarını
sunmuştu.
27 Haziran 2013 Perşembe
Sırada Beklerken Bizi Deli Eden 8 Neden
1. Kendinizi oyalayacak bir şeyler bulduğunuzda, zaman daha hızlı
akıp geçiyormuş gibi hissedersiniz. Özellikle asansörlerde neden ayna
olduğunu hiç düşündünüz mü? İnsanlar aynada kendilerine bakmaktan
hoşlanırlar ve böylelikle zaman daha hızlı geçiyormuş gibi gelir.
Zihnimizi meşgul edecek bir uyaran olmadığında öylece hiçbir şey
yapmadan zamanın geçmesini beklediğimizde sıkılmamızın nedeni budur.
2. İnsan, hemen başlamak ister. Bu yüzden herhangi bir restorana gittiğinizde hemen önünüze menü getirilir ya da doktora gittiğinizde muayene öncesi bekleme odasında formlar doldurulur.
3. Kaygı, endişe bekleme süresinin daha uzun algılanmasına yol açabilir. Eğer kuyrukta bekliyor ve o kuyruğun en yavaş ilerleyen kuyruk olduğunu düşünüyorsanız zaman sizin için çok yavaş geçer, ya da uçma korkunuza rağmen uçağa bindiyseniz kaygı seviyeniz yüksek olduğu için zamanın akışı çok yavaşlar.
4. Neyi beklediğimizi bilmiyorsak, zaman çok yavaş geçer. İnsanlara ne bekledikleri ve ne kadar bekleyecekleri söylenildiği durumlarda daha sakin olduklarını söyleyebiliriz. Örneğin bir doktor randevununuz var ve otuz beş dakika erken gittiniz, hiç endişelenmeden otuz beş dakika bekleyebilirsiniz fakat randevu saatiniz geçiyor ve size herhangi bir açıklama yapılmıyorsa daha ne kadar bekleyeceğinizi düşünerek endişelenmeye başlarsınız.
5. Beklememize neden olan sorunu bilmek önemlidir. Örneğin çok kötü bir hava varken söylediğimiz bir siparişi, havanın güzel olduğunda söylediğimiz siparişe göre daha sabırlı bekleriz. Beklememize neden olan sorunun ne olduğunu anlamadığımız durumlarda zamanın çok yavaş geçtiğini hissederiz.
6. Adil olmayan beklemeler eşit şartlarda olan beklemelere göre daha
uzun sürer. İnsanlar herhangi bir şeyi beklerken eşit şartlar altında
beklemek isterler. Herhangi bir şekilde başka bir kişi ya da bir grup
adil olmayan bir öncelik kazanıyor ise bu durumdan dolayı
sinirlenebilirsiniz. Örneğin metro istasyonunda bir sonraki metroya
kimlerin nasıl bineceği belli değil, herhangi bir düzenleme ya da kural
yok, bu düzensizlik ve telaş sizi olumsuz etkiler.
7. Hizmetin değeri ile alıcının bekleme ilişkisi doğru orantılıdır. Çok değer verdiğiniz ve sizin için önemli olan bir ürünü alırken çok da büyük anlamı olmayan bir ürün için beklediğinizden daha uzun bekleyebilirsiniz. Örneğin, bir satış temsilcisi ile konuşmak için bekleyeceğiniz süre bir sağlık problemi ile ilgili doktorunuz ile görüşebilmek için bekleyeceğiniz süreden çok daha az olur.
8. Yalnız beklemek, grup halinde beklemelere göre daha uzun sürer. İnsanlar bir şeyi beklerken ne kadar çok iletişime geçerse bekleme zamanını o kadar az hisseder.
2. İnsan, hemen başlamak ister. Bu yüzden herhangi bir restorana gittiğinizde hemen önünüze menü getirilir ya da doktora gittiğinizde muayene öncesi bekleme odasında formlar doldurulur.
3. Kaygı, endişe bekleme süresinin daha uzun algılanmasına yol açabilir. Eğer kuyrukta bekliyor ve o kuyruğun en yavaş ilerleyen kuyruk olduğunu düşünüyorsanız zaman sizin için çok yavaş geçer, ya da uçma korkunuza rağmen uçağa bindiyseniz kaygı seviyeniz yüksek olduğu için zamanın akışı çok yavaşlar.
4. Neyi beklediğimizi bilmiyorsak, zaman çok yavaş geçer. İnsanlara ne bekledikleri ve ne kadar bekleyecekleri söylenildiği durumlarda daha sakin olduklarını söyleyebiliriz. Örneğin bir doktor randevununuz var ve otuz beş dakika erken gittiniz, hiç endişelenmeden otuz beş dakika bekleyebilirsiniz fakat randevu saatiniz geçiyor ve size herhangi bir açıklama yapılmıyorsa daha ne kadar bekleyeceğinizi düşünerek endişelenmeye başlarsınız.
5. Beklememize neden olan sorunu bilmek önemlidir. Örneğin çok kötü bir hava varken söylediğimiz bir siparişi, havanın güzel olduğunda söylediğimiz siparişe göre daha sabırlı bekleriz. Beklememize neden olan sorunun ne olduğunu anlamadığımız durumlarda zamanın çok yavaş geçtiğini hissederiz.
7. Hizmetin değeri ile alıcının bekleme ilişkisi doğru orantılıdır. Çok değer verdiğiniz ve sizin için önemli olan bir ürünü alırken çok da büyük anlamı olmayan bir ürün için beklediğinizden daha uzun bekleyebilirsiniz. Örneğin, bir satış temsilcisi ile konuşmak için bekleyeceğiniz süre bir sağlık problemi ile ilgili doktorunuz ile görüşebilmek için bekleyeceğiniz süreden çok daha az olur.
8. Yalnız beklemek, grup halinde beklemelere göre daha uzun sürer. İnsanlar bir şeyi beklerken ne kadar çok iletişime geçerse bekleme zamanını o kadar az hisseder.
5 Şubat 2013 Salı
Elektrikli otomobiller görücüye çıktı
Teknolojisi ve üretimi Derindere Motorlu Araçlar'a (DMA) ait elektrikli araçlar satış ve kiralamaya sunuldu.
Aracın en önemli parçası olan elektronik beyin üniteleri ve buna ait yazılımları tamamen DMA tarafından geliştirilen elektrikli araçlar, tek şarj ile yaklaşık 280 kilometre yol yapabiliyor.
Derindere Motorlu Araçlar tarafından hayata geçirilen elektrikli otomobillerin basın lansmanı ve ilk test sürüşleri, Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Türkiye'nin ilk ve tek Tip Onay Belgesi'ni alan DMA teknolojisine sahip elektrikli araçlar, tek şarj ile yaklaşık 280 kilometre yol kat edebilecek. Şehir şebekesinin her yerinden temin edilebilen 220 volt kaynak ile yaklaşık 8 saatte tam olarak şarj edilebilen elektrikli araçlar için isteğe bağlı olarak ülke genelinde kurulmuş ve sayıları her geçen gün artan Avrupa Standardı tip 2 şarj istasyonlarından da faydalanılabilecek.
Tüketicilere ve şirketlere hem kiralama hem de satın alma alternatifleriyle sunulan elektrikli araçların satış fiyatı 120 bin lira, operasyonel filo kiralama fiyatları ise aylık 900 avro seviyesinde olacak.
1 Ocak 2013 Salı
Gelecekte popülerliği artacak 10 meslek!
Haber7
İş ilanları arasında her zaman liste başı olan satış temsilcisi, mühendislik, muhasebe sorumlusu gibi mesleklerin yanına 2013'ten itibaren sosyal medya yöneticiliği, lojistik sorumlusu gibi alanlar da eklenecek.
GALERİ İÇİN TIKLAYIN
Zaman'dan Arife Kabil'in haberine göre yeni yıldan itibaren medya yöneticiliği, sosyal medya pazarlama uzmanı, lojistik sorumlusu gibi iş alanlarına ilginin artması bekleniyor. İnsan kaynakları uzmanları ve istihdam büroları, hayatın her alanına giren teknoloji ile birlikte gözde mesleklerin çeşitleneceğini söylüyor. Mühendislik, doktorluk gibi prestij mesleklerinin konumunu koruyacağı, tekstil ve perakende sektöründe de artan çalışan talebiyle birlikte sirkülâsyonun devam edeceği tahmin ediliyor. İş tanımlarının arasına sosyal medya uzmanlığı olarak giren alan da hızla yükselecek meslekler arasında. Müşteri ile aktif iletişimi sürdürmek isteyen işverenlerin bu yöndeki talebi her geçen gün artıyor. Bunun yanı sıra İşKur gibi kamu kurumları, uzun süreli sosyal medya uzmanlığı kursu vermeye başladı. Bu alanda iki yıldır eğitim veren Dijital Akademi Genel Müdürü Volkan İnanç, eğitim taleplerinin ve sosyal medya uzmanı arayışının son dönemlerde adeta patladığını ifade etti. Söz konusu taleplerin önümüzdeki yıllarda da katlanarak artmasını beklediklerini söyleyen İnanç, "Sosyal medya uzmanlarının maaşları 2.500 ile 7.500 TL arasında değişiyor. Ortalama bir aylık eğitimden sonra sosyal medya uzmanlığında sertifika sahibi olunabiliyor." bilgisini verdi. Öte yandan yeni iş alanları ağırlığını artırırken her yıl 'en çok eleman arayan sektörler' listesinde yer alan perakendecilik, gıda ve tekstil 2012'de de liderliği elden bırakmadı. Perakende ve mağazacılıkta aday arayışının uzun zamandır yoğunlukta olduğunu hatırlatan SecretCv Genel Müdürü Okan Tütüncü ise söz konusu talebi bu alandaki pozisyonların sürekli artmasına değil, sirkülâsyonun fazla olmasına bağlıyor. Yılın geneli değerlendirildiğinde en çok ilan yayınlanan sektör olarak perakende ve mağazacılığın öne çıktığını söyleyen Tütüncü, "Bunun en önemli nedeni elbette adayların mağazacılığı geçici bir işkolu olarak görmesi ve bu nedenle bu sektördeki dönüşümlerin yüksek olması." yorumunda bulundu. Tütüncü, bunlara karşın 2012'de farklı olarak otomotiv ve eğitim sektöründe çalışan arayışında artış gözlediklerini söyledi. Bu dönemdeki artışı yılın son çeyreği ile gelen iş yoğunluğunun getirdiği bir sonuç olarak değerlendiren Tütüncü, "Otomotivin diğer sektörlere göre daha fazla etkilenmiş olması yan sanayi, yedek parça gibi alt sektörlerdeki hareketlilik ve otomotivde kredi faizlerinin düşmesi ile ilgili olabilir." şeklinde konuştu. Gelecek yıllarda gündemde olacak IK eğilimleri ile ilgili değerlendirmede bulunan Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Başkanı Yiğit Oğuz Duman ise işe yerleştirmelerde maaşın yanı sıra kariyer yönetimi ve sosyal imkânların da önem kazanacağını vurguladı. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iş hayatının büyük bir dönüşüm içinde olduğunu dile getiren Duman, "Şirketlerde esnek yan haklar uygulamaları, ücret paketleri içinde baz ücretten çok kariyer yönetimi, sosyal olanaklar gibi unsurlar önem kazanacak. Performans yönetimi sistemlerinin daha fazla şirket tarafından kullanılması, yetenek yönetimi konusunda şirketlerin daha fazla çaba göstereceğini tahmin ediyoruz." sözlerine yer verdi. Hangi alanda olursa olsun hız, esneklik, çeviklik ve teknolojiye uyumun yanı sıra eşitlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sosyal sorumluluk yaklaşımı gibi kurumsal yönetim ilkelerinin daha fazla konuşulduğu dönemin yaşandığının altını çizen Duman, "Şirketler çalışanın mutluluğuna yatırım yapıyor. İç iletişim kanallarını artırıyor." dedi. Duman, şirketlerin eğitim bütçelerinde gözlenen artışın da söz konusu gelişmeyi doğruladığını ifade ederek, "Özet olarak, rekabet üstünlüğünde öne çıkan tek şeyin insana değer verme olduğu zamanlara şahit oluyoruz." şeklinde konuştu. Günümüzde uygun yeteneklerin ise eskisi gibi yalnızca gazete ilanlarından ya da yakındaki kişilerden aranmadığını ifade eden Duman, "Artık dünyanın her yerinden, online iş sitelerinden ve sosyal medya kanalıyla işini en iyi şekilde yapabilecek yetenekler aranıyor." dedi. Öte yandan yetenek azlığının genç yaştakilerin yönetici koltuğuna oturmasına neden olduğunu söyleyen Duman, bu kişilerin "yönetici yetkinliklerinin" artırılması için koçluk, mentorluk, yönetici eğitimlerine ayrılan bütçenin de yükseldiğine dikkat çekti.
EN FAZLA TALEP SOSYAL MEDYA UZMANLIĞINA
Sosyal medya yöneticiliği -
Sosyal medya pazarlama uzmanı
Lojistik sorumlusu
Gayrimenkul satış sorumlusu
Arşiv ve dokümantasyon sorumlusu
Veri mimarisi mühendisi
Veri madenciliği uzmanı
Hemşirelik Yazılım mühendisliği
Mobil yazılım mühendisliği
Uluslararası finans yöneticiliği
Fizyoterapist
Diyetisyen
Elektronik mühendisliği
Genetik mühendisliği
E-Ticaret uzmanı
İş analisti
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)